Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/10268 E. 2012/14703 K. 09.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10268
KARAR NO : 2012/14703
KARAR TARİHİ : 09.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin ev adresinde kullanılan … nolu elektrik sayacına ait sözleşmenin 1991 yılında vefat eden eşinin üzerine olduğunu, bir bildirim yapılmadan 12.04.2006 tarihinde elektrik sayacının davalı görevlileri tarafından sökülmek suretiyle elektriğin kesildiğini, davacının eşi’nin 4734763 nolu başka bir aboneliğinin borcundan dolayı evindeki sayacın söküldüğünün öğrenildiğini, … nolu tesisatın bulunduğu iş yerini eşinin 1991 yılında 3. bir kişiye devir ettiğini, 23.03.2006 tarihinde ilgili işyerini kullanan şahsın adresi ile birlikte gerekli belgeleri davalıya ibraz ettiğini, davalının esas borçludan alacağını tahsil etmek yerine davacının kullandığı ve düzenli olarak borçlarını ödediği tesisatın sayacını sökmeyi tercih ettiğini, Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2006 / 701 Esas sayılı dosyası ile tedbir talepli olarak açtığı muarazanın meni ve manevi tazminat davasında tedbir talebine ilişkin kararın duruşma gününe bırakılması nedeniyle davacının 06.07.2006 tarihinde kendisine ait olmayan borçları ödemek zorunda kaldığını, davacının, borcu olan tesisattan dolayı sorumlu tutulamayacağını, söz konusu tesisatın ölen eşinin adına olduğunu bilmediğinden Bedaş’a herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek haksız şekilde davacıdan tahsil edilen 11.245,69 TL nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 4615761 nolu elektrik tesisatını dava konusu mahalde kullandığını, davacının eşinin 4734763 nolu tesisatın abonesi iken tesisata ait kullanılmış fatura borçlarını ödemediğini, vefatından önce bu yeri devrettiğini, davacının aynı tesisatla ilgili olarak davalıya açtığı menfi tespit davasının Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2006 / 701 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalı tarafından yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve son bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının ölen eşinin borçlarından mirasçı sıfatıyla sorumlu olduğu, davacının eşinin ölümünden sonra abonelik sözleşmesinin iptali için kuruma başvuruda bulunmayarak kusurlu olduğu, tüketilen enerji bedelinden kullanan ile birlikte müştereken sorumluluğunun bulunduğu, davalı kurumun da tacir sıfatının olduğu, asıl borçlu abonenin 1991 yılında öldüğü 2006 yılına kadar ödenmeyen faturalarla ilgili işlem yapmayan davalının, zararın artmasına neden olduğu, davacının eşinin ölümünden sonra elektriği kullananlara ilişkin kimlik ve adres
bilgileri sunduğu, bu anlamda kurumun da kusurlu olduğu, bilirkişiler tarafından belirlenen kusur oranlarına itibar edildiği, davacı vekilinin gecikme cezası olarak nitelendirdiği alacağın hukuki anlamda ceza değil temerrüt faizi alacağı olarak nitelendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.301,38 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu abonelikten dolayı davalı idare, alacağı bulunmadığından dava dışı işyeri ile ilgili elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçtan dolayı davacıdan alacak talebinde bulunamaz. Davacı mirasçı sıfatıyla işyeri aboneliği ile ilgili borçtan sorumlu olsa bile ev aboneliğinin sona erdirileceği belirtilerek davacıdan ödeme talep edilmesi mümkün değildir. İşyerine ait birikmiş borçtan dolayı davacının oturduğu evle ilgili abonelikten dolayı borç olmamasına rağmen elektriği kesilerek parayı ödemek zorunda kalan davacının kusurlu olduğu kabul edilemez. Mahkemece bu yönler gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.