YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10138
KARAR NO : 2012/16019
KARAR TARİHİ : 06.11.2012
İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Eden davalı …Doğalgaz Toptan Satış Tic. ve San. A.Ş vek. Av. … ile İhtiyati Tedbir isteyen davacı … Doğalgaz Toptan Satış Tic.ve San. A.Ş vek. Av. … aralarındaki menfi tespit davası hakkında İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 10.05.2012 gün ve 2012 – 31 D. İş sayılı hükmün İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
– K A R A R –
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 43’üncü maddesine göre, “Dava dosyasının fiziksel olarak diğer bir mahkeme veya mercie gönderilmesi gerektiğinde, zabıt kâtibince dosya içerisindeki her türlü belgeyi gösteren bir dizi listesi yapılır ve altı imzalanır.” Aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin değişik fıkralarında da dosyanın düzenli şekilde tutulmasından ve fiziki ortamda gönderilmesinden kalem personelinin sorumlu olduğuna dair hükümler bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılanma hakkı”na ilişkin 6’ncı maddesinde öngörülen “davanın makul süre içinde görülmesi” kavramının zorunlu içeriğinden birisi de hiç şüphe yok ki dosyaların süresinde temyiz incelemesi için Yargıtay’a eksiksiz ve düzenli bir şekilde gönderilmesidir. Bu nedenle hem iç hukuk açısından hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar açısından uyuşmazlığın kesin hükümle sonuçlanmasına değin tüm süreçlerin titizlikle ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi bu işle görevli olanların sorumluluğu altındadır.
Yukarıdaki temel ilke ve değerlendirmeler çerçevesinde; temyiz istemleri üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi sırasında düzenlenmesi zorunlu olan dosya gönderme formu hazırlanmadığı gibi, dosya içeriğindeki belgelerin ne tarih ne de konu itibarıyla bir düzeni bulunmamaktadır. Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433,III hükmü uyarınca Yargıtay’a gönderilecek dosyaların ve eklerinin dizi listesinin hazırlanması zorunludur. Bu nedenle temyiz edilen dosyaların dizi pusulası ile Yargıtay’a gönderilmesi ve anılan kanun hükmünün uygulanmasında gerekli özenin gösterilmesi, aksi davranışların devamının ilgililerin sorumluluklarını gerektirebileceği üzerinde durulmalıdır.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393’üncü maddesinin 5’inci fıkrasına göre, kanun yoluna başvuru hâlinde tedbire ilişkin dosya ve delillerin sadece örneklerinin ilgili mahkemeye gönderileceği belirtilmişse de, bu hüküm ihtiyati tedbire ilişkin kararı kapsamaz. Bu nedenle temyize konu ihtiyati tedbire ilişkin mahkemenin gerekçeli kararının aslının da dosya ile birlikte gönderilmesi gerekmektedir.
3-Gerekçeli karar fotokopisinin üzerindeki herhangi bir imza veya paraf dahi taşımayan notta kararın davalı vekiline 15.5.2012 tarihinde tebliğ edildiği yazılı ise de tebliğin ne şekilde, ne zaman ve kimin imzasına yapıldığı konusunda bir belgeye dosya içeriğinde rastlanılamamıştır. Bu nedenle adı geçene yerel mahkeme hükmü tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosyaya konulması ya da kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tebliğ tarihinin saptanması, bu belirlemeye göre temyizin süresinde olmadığı sonucuna varıldığı takdirde HUMK’un 432/4.maddesi uyarınca bir karar verilmesi, aksi halde temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.