Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/9178 E. 2011/11980 K. 05.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9178
KARAR NO : 2011/11980
KARAR TARİHİ : 05.10.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili; kredi sözleşmesine dayalı alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüyle davacının 22.565,42 TL işlemiş faiz alacağı için takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2009/11359 Esas 2010/8529 Karar sayılı 06.07.2010 tarihli ilamıyla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı temyizi yönünden ise benimsenen bilirkişi raporu kapsamında takip tarihi itibariyle belirlenen 183.343,69 TL’den ipotek limiti 180.000 TL düşüldükten sonra kalan 3.343,69 TL alacak ile birlikte asıl alacağın takipten sonra işletilmesi talep edilen faiz ve fer’ilerine hükmedilmesi gerekirken, talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş davanın kısmen kabulüyle, davalının itirazının iptaline, takibin 3.343,69 TL alacak ve takip tarihinden itibaren işletilmesi talep edilen faiz ve ferileri yönünden devamına fazlaya dair istemin reddine, hükmolunan tutarın %40’ ı oranındaki 1.337,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin katılmalı temyiz istemi yönünden ise; mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de; takip tarihinden itibaren işletilecek talep edilen faiz ve fer’ilerin hangi tutar üzerinden hükmedileceğine dair kararda bir açıklık bulunmadığı görülmekte olup bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının bir nolu bendinde “… itirazın iptali ile, takibin 3.343,69 TL alacak …” sözcüklerinden sonra gelen kısmının hükümden çıkarılarak yerine “..ile birlikte asıl alacağa takipten sonra işletilmesi talep edilen faiz ve fer’ilerinin uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya yönelik talebin reddine” ifadesinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.10. 2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.