Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/9159 E. 2012/1195 K. 31.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9159
KARAR NO : 2012/1195
KARAR TARİHİ : 31.01.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirkete fatura karşılığı mal satıp teslim ettiğini, ancak bedelin ödenmediğini ileri sürerek, girişilen icra takibine davalının yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu faturanın müvekkiline gönderilmediğini, faturanın tebliği gerektiğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, borcun BK’nun 126.maddesine göre zamanaşımına uğramış borç olduğunu, dava dilekçesinde harca esas değer olarak sadece ana para yazıldığını, ama neticede işlemiş faizin de talep edildiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre, davanın kabulüne, davalının icra dosyasına itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden takdiren %40 oranında hesaplanan 1.931 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, başlattığı icra takibinde 21.05.2001 tarihli 550302 nolu 4.829,97 TL.lik faturaya dayanmış, davalı ise faturanın kendisine gönderilmediğini belirterek, takibe itiraz etmiştir.
Bu durumda; davacı alacaklının, akdi ilişkinin varlığını, fatura konusu malı davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı tarafça, nakliyeciye malın teslimi ile ilgili bir fatura sunulmuşsa da, bu nakliyecinin davalıya malı teslim ettiğine dair belge verilmemiştir. Sadece nakliyeci faturası ile mal teslim edildiğinin kabulü isabetsizdir. Mahkemece, bu yönlerin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, icra takibinden önce temerrüde düşürülmeyen davalının temerrüt faizinden sorumlu tutulması ve bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerindeki alacak miktarının 3.333,05 TL olduğunun tespit edildiği ve bu tespite karşı davacı vekilinin 07.12.2010 tarihli oturumda rapora diyeceği olmadığını belirtmesi ile davacı aleyhine delil olduğunun da gözetilmemesi kabul şekli itibariyle isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.