YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7418
KARAR NO : 2012/1767
KARAR TARİHİ : 08.02.2012
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı yanca telefon aboneliğinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, itiraz sonucu takibin durduğunu, sonrasında bu abonelik dışında altı adet telefona ait de abonelik sözleşmeleri bulunduğunun öğrenildiğini, oysa müvekkilinin davalıyla abonelik sözleşmeleri akdetmediğini ve bu sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek takibe konu edilen abone sözleşmesiyle ilgili borçtan ve diğer altı abonelikten dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu abonelik sözleşmelerindeki imzaların davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan rapor doğrultusunda saptandığından bahisle bu aboneliklerden takibe konu edilen aboneliğin de arasında yer aldığı altı adet sözleşme ile ilgili davanın kabulüyle davacı yanın bu sözleşmelerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, yedinci aboneliğin ise diğerlerinden farklı olarak mesken aboneliğine ait bulunması nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yerinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle bu konuda görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Mahkemece mesken aboneliğine konu abone sözleşmesiyle ilgili uyuşmazlık yönünden görevsizlik kararı verilmiş ise de, bu kararla ilgili davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiş olup, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.