Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/7206 E. 2012/1206 K. 31.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7206
KARAR NO : 2012/1206
KARAR TARİHİ : 31.01.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava; danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili talep edilen asıl alacak 5.000,00 TL olduğu için Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin ikametgahı Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dayanak faturanın kapalı fatura olduğunu, müvekkilinin tüm bedeli peşin ödemesine rağmen davacının hiçbir edimini ifa etmediğini belirterek davanın reddini iştemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, itiraza konu alacağın miktarı nazara alındığında görev itirazının yerinde olmadığı, sözleşmenin ifa yeri Büyükçekmece olduğu için yetki itirazının da yerinde olmadığı, danışmanlık hizmet bedelinin 7.257,00 TL olduğu, ödenen 2.500 TL mahsup edildikten sonra bakiye 4.757,00 TL borcun kaldığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile itirazın kısmen iptali ile 4.757,00 TL üzerinden takibin devamına, takipten sonra ticari faiz yürütülmesine, hükmolunan miktarın %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu icra takibinde asıl alacak olarak 5.000,00 TL talep edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 1/2 maddesine göre faiz, icra tazminatı ve giderler görevin tespitinde hesaba katılmaz. Davaya konu edilen asıl alacak miktarı gözetildiğinde dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde açıkça görev itirazında bulunduğundan somut olayda HUMK’nın 7/3 maddesi hükmü uygulanamaz.
Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiş ve bu Kanun’un 450. madde ile 1086 sayılı HUMK’nu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümü ile yürürlükten kaldırılmış ise de, anılan Kanunun geçici 1. maddesinde; “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda mahkemece somut olay bakımından davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde olduğu düşünülmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.