Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/7196 E. 2012/1204 K. 31.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7196
KARAR NO : 2012/1204
KARAR TARİHİ : 31.01.2012

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacılar vekili, taraf şirketler arasındaki ticari ilişki gereği teminat olarak verilen bonoların davalı şirket tarafından kötü niyetli …’a ciro edilerek icra takibine konu yapıldığını bono bedelleri karşılığı olan mal tesliminin yapılmadığını, müvekkili …’ın bonolardan dolayı şahsi sorumluluğu bulunmadığı halde davacı şirket ile birlikte … aleyhine de ihtiyati haciz kararı alındığından ticari itibarını düşünen müvekkili …’ın tüm yasal haklarını saklı tutarak 30.220,00 TL’yi icra veznesine ödediğini, müvekkili …’ın şahsi sorumluluğu bulunmadığı için icra mahkemesi kararı ile … yönünden takibin iptal edildiğini müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu değil aksine alacaklı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığı halde müvekkili …’ın ihtiyati haciz tazyiki ile ödediği 30.220.00 TL’nin tahsil tarihi olan 3.3.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ayrıca yapılan yargılama giderleri (toplam 12.780,00 TL) ile birlikte toplam 43.000,00 TL’nin davalılardan …’dan istirdatına, %40 kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı …’ın aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, istirdat talep edilen bedelinde … tarafından değil, davacı şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin tacir olmadığını, takibin dayanağı bono olduğu için ispat yükünün davacıda olduğunu istirdat davalarında %40 kötü niyet tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde iddianın yerinde olmadığının anlaşılacağını savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; davacı …’ın bonoları davacı şirketi temsilen imzaladığı Mevlüt’ün şahsi sorumluluğunun bulunmadığı, davacı …’ın asıl borçlu olan davacı şirket yerine kendi borcu olmayan bir borcu şirket aleyhine yapılan ihtiyati haciz nedeniyle ödediği, bu haliyle BK’nun 410. maddesi uyarınca vakaletsiz iş gören kişi konumunda olduğu davacı yanın teminat senedi iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, bu iddiaya ilave olarak davalı …’ın iyiniyetli hamil olmadığının da ispatlanması gerektiği, bunun da
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.