YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6936
KARAR NO : 2012/1539
KARAR TARİHİ : 06.02.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptığını ve İİK 89. maddesi uyarınca haciz ihbarları gönderdiğini, bu ihbarlara zuhulen itiraz edilmediğini iddia ederek davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, husumetin dava dışı … Ltd. Şti’ne yönetilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının davalı şirketin ortağı olduğu ve borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağı, davanın menfi tespit davası olarak kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine gönderilen İİK 89. maddesine dayalı haciz ihbarlarına süresinde cevap vermemiş ve İİK’nun 72. maddesine dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır. Öncelikle menfi tespit davasında husumet akdi ilişkide alacaklı olduğunu beyan eden tarafa karşı açılır. Davalı ile davacı arasında akdi ilişki bulunmamakta olup, davalı İİK’nun 89 maddesine göre haciz ihbarnamesi ile alacaklıdır. Dolayısıyla davalıya karşı İİK’nun 72 maddesine dayalı olarak dava açılamaz.
Diğer yandan davacı … Ltd. Şti.’nin ortağı olup kar payı yönünden 3. kişi olarak kendisine haciz ihbarnamesi gönderilir.Mahkemenin bu yöndeki tespiti de yerinde değildir.
Bu durumda mahkemece öncelikle davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçeler ile kabulü yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.