Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/6651 E. 2012/1148 K. 30.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6651
KARAR NO : 2012/1148
KARAR TARİHİ : 30.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı … T.A.Ş. vekili, davalı şirket tarafından dava dışı Tomak Otomotiv. İnş. Tem. Oto ve Kiralama ve Alım satım Nak. San. Tic. Ltd. Şti’ne bir adet Proton Gen 2 Low Lyne M/T marka 2007 model araç satıldığını, bu araç için Tomak Otomotiv tarafından müvekkili bankanın Fethiye şubesinden tüketici kredisi kullanıldığını, satıcı olan firma tarafından aracın trafik kaydına, müvekkili banka lehine rehin kaydı koyduracağına dair 30/05/2007 tarihli Garanti Taahhüdü ve Tüketici Kanununa İlişkin Yükümlülüklerimiz başlıklı belgenin imzalandığını, dava dışı Tomak Otomotiv’in hesabına kredi miktarının geçtiğini, daha sonra da Tomak Otomotiv’in talimatı ile davalının hesabına geçirildiğini ve davalı tarafın satmış olduğu aracın bedelini aldığını, ancak garanti taahhüdünü gereğini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkili bankanın riskinin teminatsız kaldığını, davalının bu hususta temerrüte düşürüldüğünü ve davalı aleyhine Fethiye 2. İcra Müdürlüğünün 2007/3696 esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlandığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, dava her ne kadar itirazın iptali davası olarak açılmışsa da, davanın sorumluluk nedeni ile tazminat davası olduğunu, müvekkili şirketin üçüncü şahıs durumunda olup icra takibinin doğrudan muhatabı olamayacağını, davacının kredinin geri dönmeyeceğini fark etmesi üzerine müvekkili şirkete yöneldiğini, rehnin tesis edilmemesinde ve zararın oluşumunda davacının kendi kusuru bulunduğunu belirterek davanın reddine ve davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı vekiline 21/07/2009 tarihli celsede ilamsız takibe dayanak 30/05/2007 tarihli garanti taahhütnamesi aslını, 21/09/2007 tarihli ihtarnamenin onaylı suretini ve alacağa ilişkin tüm banka kayıtlarını ibraz etmek üzere kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça alacağını ispata yönelik ilgili banka kayıtlarının ibraz edilmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.