Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/6612 E. 2011/8276 K. 21.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6612
KARAR NO : 2011/8276
KARAR TARİHİ : 21.06.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında tuz alım satım ilişkisi bulunduğunu, 30.04.2009 tarih ve 6945577 numaralı Türk Ekonomi Bankası’na ait 49.700.00.-TL’lik çeke karşılık mal tesliminin yapılmadığını ileri sürerek söz konusu çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı vekili dava dışı … Zahire Ltd.Şti.’nin yalnızca müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, bu icra dosyasına ödeme yapıldığını davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde Kastamonu 2.İcra Müdürlüğünün 2009/3511 sayılı icra dosyasında alacaklının … Zahire Ltd.Şti.borçlusunun … Dağıtım A.Ş olduğu, menfi tespit veya istirdat davalarının icra takibinin borçlusu tarafından icra takibinin alacaklısına karşı açılabileceği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdata dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı İİK.nun 72.maddesine dayanarak menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Davanın husumet nedeniyle reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.