Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/621 E. 2011/11589 K. 28.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/621
KARAR NO : 2011/11589
KARAR TARİHİ : 28.09.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekili ile süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar, dava dilekçelerinde dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı banka ile yaptığı ticari kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalarken kredi sözleşmesinin son sayfasında 30.06.2003 vade tarihli ve 250.000 YTL bedelli senedin bulunduğunu dikkate almadıklarını, kullanılan krediye ait borcun ödenerek ortadan kaldırılmasına rağmen davalının anılan senedin 15.945,00 TL’lik kısmını tahsil edebilmek için icra takibi yaptığını ileri sürerek takipten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı banka vekili, davacıların dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı oldukları sırada kredi sözleşmesini ve bonoyu imzaladıklarını, davacıların basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü bulunduklarını, borçlu şirketin ortaklığını devrederek kefalet borcundan kurtulamayacaklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, benimsenen 22.06.2010 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, kredi sözleşmesinde karşılığı bulunmadığı için kanunen ödenmesi zorunlu olan çek tutarları ile ilgili bir hüküm bulunmadığından bu tutarın ödenmesinden davacı kefillerin değil dava dışı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti’ nin sorumlu olduğu, davalı bankanın çek keşide eden dava dışı şirketten çek karşılıklarının bloke edilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların % 40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin katılma yolu temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, temyiz harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.