Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/6081 E. 2012/2500 K. 20.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6081
KARAR NO : 2012/2500
KARAR TARİHİ : 20.02.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalı şirket lehine verilen teminat mektupları bedelinin deposu, komisyon ve faiz alacağının tahsili için başlatılan takipte komisyon ve faiz borcunun davalılar tarafından ödendiğini, teminat mektup bedellerinin depo edilme talebinin kabul edilmeyerek itiraz edildiğini bildirerek itirazın iptaline, %40 tazminatın davalılardan tahsiline, takip tarihinden dava tarihine kadar işlemiş komisyon ve faizlerine karşılık şimdilik 500 TL.’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, mektupların iade şartları gerçekleşmesine rağmen ilgili kurumlarca iade olunmadığından bankaya iade edilmediğini, muhataplarca nakde çevrilme hususunda herhangi bir girişimin olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; verilen teminat mektuplarını bankaya iade etmesi gerekenin lehdar davalı şirket olup, iade edilmediği sürece teminat mektuplarından sözleşme gereği sorumlu olduğu, davalıların şimdiye kadar teminat mektuplarının iptalini istemediklerinden davalıların iade şartları gerçekleşmesine rağmen ilgili kurumca iade olunmadığından bankaya iade edilemediği yönündeki savunmalarına itibar edilmediği, sözleşmeye göre davacının, teminat mektubu bedellerini faiz getirmeyen bir hesapta deposunu talep edebileceği, bilirkişi tarafından dava konusu teminat mektuplarından birinin geçici teminat mektubu, ikisinin avans teminat mektubu olması nedeniyle depo ve takip sonrası komisyon talep hakkı olmadığı, davacının fotokopilerini sunmadığı iki adedinin cinsi belirtilmediğinden aradan geçen süre göz önünde bulundurularak bu mektupların banka açısından risk taşımadığı görüşü bildirilmiş ise de; bu mektupların ilgili kurumlara verildiği ve bankaya iade olunmadığı, çekişme konusu olmadığından iade oluncaya kadar davalıların sorumlu olacakları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 141. maddesi hükmüne göre davalının zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava konusu teminat mektuplarının dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinin 36.5. maddesinde ” … teminat mektupları ve kontragarantilerin geri verilmesine veya muhatapları tarafından iptal edilerek hükümlerinden dolayı bankanın tam olarak ibra edilmesine kadar veya teminat mektubu ve kontragarantilerin tamamiyle hükümden düşmüş olduğuna dair kesinleşmiş bir mahkeme hükmünün bankaya tevdi edilmiş olmasına veya kabul edilebilir hukuki bir nedenle bankanın tazmin yükümlülüğünün ortadan kalkmasına kadar bankaya sorumlu ve borçlu olduğunu …. beyan ve kabul eder” hükmü bulunmaktadır. Mahkemece dava konusu teminat mektuplarının akıbetleri konusunda Türk Standartlar Enstitüsü, … ve Turizm Bakanlığı ve Mülkiyeliler Birliğine yazılan müzekkerelere … ve Turizm Bakanlığı ve Türk Standartlar Enstitüsü tarafından verilen cevaplarda, dava konusu teminat mektuplarının kayıtlarında bulunmadığı bildirilmiş, Mülkiyeliler Birliğine yazılan yazıya ise cevap verilmemiştir. Bu durumda mahkemece bu yöne ilişkin cevap yazıları ve Mülkiyeliler Birliğinin cevap vermemesi hususlarının anılan sözleşme hükmünde belirtilen “kabul edilebilir hukuki bir neden” olarak kabul edilip edilmeyeceği hususları değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.