YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5783
KARAR NO : 2012/340
KARAR TARİHİ : 18.01.2012
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, Turizm Teşvik Belgeli İşletmenin tükettiği elektrik bedelinin Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesindeki indirimden yararlandırılmaması nedeniyle fazla ödendiği iddia edilen meblağın istirdatı talebine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın Hazine Müsteşarlığına yönetilmesi gerektiğini, Tedaş Yönetim Kurulu’nun 14.05.2004 tarihli kararı ile indirimlerin uygulanmasına karar verildiğini, görevli Yargı yerinin idare mahkemesi olduğunu, enerji bedeli desteklerinin Turizm Bakanlığı tarafından ödeneceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava konusu Turizm Teşvik Belgeli işletmesi için indirim avantajından yararlanmak maksadıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne başvurduğunu ve indirim avantajından yararlanmaya hak kazanmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 16. maddesinin değişen mevzuat hükümleri nedeniyle uygulanmasına devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Anılan Kanunun 16. maddesi hâlen yürürlükte olup, mahkemenin 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca indirimli tarifeden yararlanması için davacının Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurması gerektiği şeklindeki gerekçesi yerinde değildir. Bu nedenle 2634 Sayılı Kanunun 16.maddesinin uygulanma koşulları araştırılıp, davacının anılan kanun hükmü için gerekli ve yeterli şartları taşıyıp taşımadığı üzerinde durulması gerekir. Ayrıca, mahkemece alınan ve elektrik mühendisi ile mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda davacının talebinin kabulü yönünde görüş bildirilmiş, aynı heyete hukukçu bilirkişinin dahil edilmesi ile alınan ek raporda ise tam aksi yönde görüş bildirilmiştir. Bu durumda raporlar arasında ve her iki raporda imzası bulunan bilirkişilerin görüşleri arasında çelişki bulunmasına rağmen telif edici rapor alınmadan karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 900,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.