YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5777
KARAR NO : 2011/15915
KARAR TARİHİ : 15.12.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı … Tekstil İnş. Tur. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.vekili, asıl davada, müvekkili ile davalı … Bisküvi ve Gıda San. AŞ. arasında 21.09.2005 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin bayi olup davalıya 150.000 TL tutarında teminat mektubu verdiğini, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, mal vermediği gibi (3) aylık dönem ve ciro primlerini ödemediğini, müvekkilinin cari hesap nedeniyle davalıdan 62.100 TL. alacaklı olduğunu, davalı şirkete ait araçlar adına bankaya müvekkilince 44.800 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin birçok kalem nedeniyle davalıdan alacağı bulunduğunu, ancak davalının teminat mektubunu nakde çevirdiğini, bu durumu müvekkilinin itibarının zedelenmesine yol açtığını belirterek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500 TL. maddi ve 5.000 TL’de manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı 09.01.2009 havale tarihli ıslah dilekçesiyle alacağını 86.829 TL. artırarak toplam 92.329 TL. alacağın (davalının çekilen ihtarnamelerle temerrüde düştüğünü belirterek) temerrüt tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı … Bisküvi ve Gıda San. AŞ. vekili, davacının alacak iddiasının yerinde olmadığını, teminat mektubunun nakde çerilmeden önce davacının müvekkiline 136.494.98 TL. borçlu olduğunu, davacının halen müvekkiline 91.519.53 TL. borcu bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin G/6 maddesi uyarınca hesaplamalarda müvekkilinin ticari defter ve belgelerinin dikkate alınması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştr.
Birleşen davada, davacı … Bisküvi ve Gıda San. AŞ. vekili, bayilik sözleşmesi ile davalıya dört adet sıfır kilometre aracın haricen satışının yapıldığını, davalının 2006 yılı Mart ayından itibaren taksitlerini ödemediğini, bu araçların davalı adına müvekkilince satın alınıp davalıya teslim edildiğini, araçların halen davalının kullanımında olduğunu, harici satışa ilişkin sözleşmenin 10. maddesi uyarınca müvekkilinin cezai şart alacağını talep hakkı doğduğunu belirterek şimdilik 7.000 TL. cezai şart alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı Dera Gıda Tekstil İnş. Tur. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, bayilik işlerinin yürümesi için bu araçların sözleşme ile müvekkilinin kullanımına bırakıldığını, sözkonusu araçların bankaya olan kredi borçlarının müvekkilince ödenmeye başlandığını, müvekkilince verilen teminat mektubunun karşı tarafça nakde çevrildiğini, araçların teslim alınması için ihtar çektiklerini, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart istenemeyeceği gerekçeleriyle birleşen davanın reddine, asıl davada ise davacının talebinde kısmen haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 57.984.39 TL. alacağın davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talepler ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki 21.09.2005 tarihli sözleşmenin G/6 maddesindeki delil sözleşmesi münhasır delil sözleşmesi niteliğinde olmadığından anılan sözleşme hükmüne göre davalı (birleşen davanın davacısı) … Bisküvi ve Gıda San. AŞ. defterlerindeki kayıtlar esas alınarak hüküm kurulması doğru değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacı ( birleşen davanın davalısı) tarafından düzenlenen 30.01.2006 tarihli 3.296.79 TL ve 24.04.2006 tarihli 6.666.76 TL. bedelli faturalar ile davalı (birleşen davanın davacısı) tarafça düzenlenen 177877 nolu 24.382.05 TL bedelli faturalar üzerinde durulup araştırma ve inceleme yapılarak tarafların anılan bu faturalar yönünden alacak ve borç durumlarının saptanmasından sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
2- Öte yandan çek iade bordrosundaki imza davacı (birleşen davanın davalısı) yetkililerine ait çıkmamışsa da itiraz edilmeyen faturalardaki imzalarla benzeştiği gerekçesiyle bordrodaki imzanın davacıyı (birleşen davanın davalısı) bağlayacağı kabul edilerek hüküm kurulması da doğru değildir. O halde mahkemece yapılacak iş, itiraz edilmeyen faturalardaki imzalar ile ihtilaf konusu çek iade bordrosundaki davacıya ( birleşen davanın davalısı) atfen atılan imzanın aynı kişinin eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı (birleşen davanın davacısı) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.