Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/5604 E. 2011/7620 K. 07.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5604
KARAR NO : 2011/7620
KARAR TARİHİ : 07.06.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av….’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, kaçak elektrik kullanımı iddiasına dayalı tahakkuk ettirilen bedelden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığına dair düzenlenen tutanağın ve üretici firma tarafından düzenlenen raporun gerçeği yansıttığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davalı idareye 12.967.32.-TL.borçlu, 8.163.07.-TL.borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Hükmü katılma yoluyla temyiz eden davalı vekiline davacının temyiz dilekçesi 22.5.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının katılma yoluyla temyiz dilekçesi HUMK.nun 433.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 8.6.2009 tarihinde harçlandırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemi hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve ¾ Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Mahkemece, yargılama aşamasında ilk olarak 18.1.2006 tarihli bilirkişi raporunda, kaçak elektrik kullanılmadığı, sayacın eksik tüketim gösterdiği belirtilip bu yönde hesaplama yapılmıştır. Daha sonra alınan ve hükme dayanak bilirkişi raporunda ise davacı işyerinde kaçak elektrik kullanıldığı kabul edilerek yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut Ankara 13.Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/462-2007/962 E-K. sayılı karar örneğinden somut olayla ilgili elektrik hırsızlığından dolayı şirket temsilcisi hakkında yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna göre EPDK Yönetmeliğinin 13.maddesine göre doğru bulgu ve belgelere göre kaçak elektrik tespitinin yapılmadığı, kaçak kullanım olmadığı bildirilmiş olmasına göre unsurları oluşmayan suçtan dolayı davacı şirket temsilcisinin beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar Ceza Mahkemesinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de, maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararları B.K.nun 53.maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlar.
Bu durumda mahkemece hükme dayanak bilirkişi raporu davacı vekilinin gerekçeli itirazlarının karşılanması ve yukarıda değinilen Asliye Ceza Mahkemesince kesinleşmiş ise verilen kararının bağlayıcılığı da gözetilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00.-TL.duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.