YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5558
KARAR NO : 2011/12428
KARAR TARİHİ : 12.10.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalılar … İnş. ve Tesisat AŞ. ile Tasfiye Halindeki Türkiye … Bankası AŞ.’nin maliki oldukları … projesinde bulunan konut ve işyerlerinin yönetim görevinin anılan davalıların akdettikleri protokol uyarınca davadışı … … Hizmet ve İşletme AŞ.’ye devredildiğini, müvekkilince yönetici şirkete faturalar kapsamında fuel oil satışı yapılmış ise de bedellerinin ödenmediğini, davalılara vekaleten yönetim görevini üstlenen davadışı şirketin borcundan dolayı davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, 53.672 TL’si akaryakıt bedeli 302.000 TL’si işlemiş faiz tutarı olmak üzere toplam 355.672 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek %84 oranındaki sözleşme faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Bankası AŞ. vekili, aynı konuda aynı vakalara dayanılarak … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/1443 Esas sayılı dosyasında derdest dava olduğunu bildirerek derdestlik itirazında bulunmuş ve ticari ilişkide müvekkilinin taraf olmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı … İnş. ve Tesisat AŞ. vekili ise; taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, akdi ilişkinin davacı ile dava dışı … … Hizmet ve İşletme AŞ. arasında olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, derdestlik itirazları gözetilerek, davalılar hakkındaki ikinci kez açılmış bu davanın HUMK. 194 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.11.2007 tarih, 2007/6634-10491 E/K sayılı ilamıyla “davalılardan … İnş. ve Tesisat AŞ.’nin derdestlik itirazında bulunmadığı gözetilmeksizin bu davalı hakkındaki davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davalı … İnş. ve Tesisat AŞ.hakkındaki dava tefrik edilerek yargılamaya bu davalı yönünden devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca alacak iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 355.672 TL alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacak tutarı olan 53.672 TL’ye aylık %7 yıllık %84 oranında faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık yakıt satışından kaynaklanmaktadır.
Davacı, davalının yönetici olarak atadığı davadışı … … AŞ.’ye yakıt teslim ettiğini, ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacıdan mal satın almadıklarını savunmuştur. Malın teslim edildiği iddia edilen davadışı şirketin yönetici olduğu iddia edildiğinden ve davalı adına vekaleten hareket ettiğinden davacı tarafından mal tesliminin kanıtlanması halinde satılan mal bedelinden davalının sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda davacı öncelikle sattığını iddia ettiği malı teslim ettiğini yazılı delille kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece davacı defterleri incelenmiş ise de kapanış tasdiklerinin bulunmadığı bildirilmiştir. Bu durumda davacı defterleri lehine delil teşkil etmez. Ne var ki dosyaya faturalar ve teslim alan imzalarını taşıyan irsaliyeler sunulmuştur. Bu durumda mahkemece irsaliyeler altındaki teslim alan imzalarının kime ait olduğu araştırılıp gerektiğinde davalı defterleri de incelenmek suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanarak konusunda uzman kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yeterli incelemeyi içermeyen ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan davalı aleyhine girişilmiş bir icra takibine rastlanılmamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen icra takiplerinde davalı taraf değildir. Bu durumda davalı açısından anılan icra takiplerinin yapıldığı tarihlerin temerrüt tarihi olarak esas alınması isabetsizdir.
Ne var ki davalı hakkında aynı alacak nedeniyle … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/1443 E. sayılı dosyasında 16.12.1999 tarihinde bir dava açıldığına göre davalı bakımından temerrüt tarihinin o davanın açıldığı tarih olarak kabulü ve buna göre hesaplama yapılması gerekir. Mahkemece bu yönlerin gözetilmemesi de diğer bir bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.