YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4927
KARAR NO : 2011/15110
KARAR TARİHİ : 01.12.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile feri müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin izmir ili Narlıdere ilçesinde bulunan bir meskeni satın aldığını, müvekkilinin iş bu gayrimenkulü satın aldığında taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı bankanın satıcı ile arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotek şerhinin mevcut olduğunu, bu ipoteğin kaldırılması için müvekkilinin satıcı ile anlaşma yaptığını, satıcının bu anlaşmaya istinaden bankaya olan borcu ödediğini, ancak davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, davalı bankanın bir alacağı varsa da bunu ödeyeceklerini belirterek tapu kaydındaki ipotek şerhinin ipotek borcunun ödenmesi sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın satışıyla ilgili müvekkiline bilgi verilmediğini, asıl borçlu şirket yetkilisinin taşınmazı 3. kişi …’a satmak için adı gecenle anlaştığını müvekkili bankaya bildirdiğini, bunun üzerine adı gecenin kredi borcuna mahsuben 05.12.2008’de 68.000 TL. ödeme yaptığını, kredi borçlusu şirketin müvekkili banka nezdindeki borcun 77.373,77 TL. olduğunu, bilahare satış işleminin gerçekleşmediğini, borçlu şirket yetkilisinin ortadan kaybolduğunu, bu olaylardan sonra 3. kişi …’ın müvekkili bankaya başvurarak dolandırıldığı iddiasıyla ödediği miktarı geri istediğini, müvekkili bankanın bu isteğe olumsuz yaklaştığını, ancak kalan borç miktarının ödenmesi halinde ipotek temlik işleminin yapılabileceğinin bildirildiğini, müvekkilince ipotek temlik işleminin olay dava konusu edildiğinden mümkün olmadığını, müvekkili bankaya yapılan ödemenin hesaplarda bir kısmının 3. kişi …’ın daire satışı ile ilgili yaptığı ödeme, bir kısmınında asıl borçlu şirket yetkilisinin kredi taksit teslimatı olarak göründüğünü, müvekkili bankaya bir kusur yüklenemeyeceğini, ödemenin davacı tarafından yapılmadığını, davacının şu an itibariyle 77.373,77 TL. ödemesi halinde fek edilebileceğini, davanın 3. kişi …’a ihbar edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, ihbar edilen …’ın feri müdahilliğine karar verilmiş, adı geçenin vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazın devri amacıyla 68.000 TL. ödeme yaptığını, müvekkiline gerek davalı bankaya gerekse diğer bankalara yapılan ödemeler nedeniyle 120.000 TL’lik çek alındığını, ancak şirket yetkilisinin ortadan kaybolduğunu, müvekkilinin tapuya gittiğinde taşınmazın davacıya satışının yapıldığını öğrendiklerini, müvekkilinin dolandırıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, feri müdahil …’ın taşınmazın devrinin sağlanabilmesi için 05.12.2008 de 68.000 TL. ödeme yaptığı, ancak taşınmazın bu tarihten önce 17.10.2008 de davacıya satıldığı, …’ın ödeme yaptığı tarihte taşınmaz malikinin davacı olduğu, asıl borçlu şirket yetkilisinin feri müdahili yanıltarak ödeme yapmasını sağladığı, esasen feri müdahilin yaptığı ödeme karşılığında iki adette toplam 120.000 TL’lik çekleri aldığı, feri müdahilinin yaptığı ödemeleri asıl borçlu şirket yetkilisinden istemesi gerektiği, davacının kalan borcu ödemek suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ipoteğin kredi borcunun ödenmesi nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ile feri müdahil vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile feri müdahil vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.