Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/4452 E. 2011/6629 K. 12.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4452
KARAR NO : 2011/6629
KARAR TARİHİ : 12.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinden malzeme satın ve teslim alan davalının, fatura bedelini ödemediği gibi, alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, HUMK.nun 9.maddesi gereği Ankara İcra Dairesi ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ispat yükünün davacıda olup, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, işlemiş faiz isteminin de yasal dayanağı olmadığını, faize faiz talebinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıdan mal teslim almadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı şirketin, davacıdan satın aldığı malzemelere ilişkin bedelleri ödemediği, davalının 6.753.11.-TL.borcunun olduğu, davalı temerrüdünün icra takibi ile başladığı, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 388/son maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine anılan yasanın 388/3.maddesinde ise iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları veya anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delilerin tartışılması, red ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler açıkça gösterilmelidir. Bu itibarla, mahkemenin iddia ve savunmayı teker teker inceleyip, gerekçesini de göstererek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında birliktelik sağlayıp bir karar vermesi gerekir.
Somut olayda kararın gerekçesinde davalının temerrüdünün icra takibi ile başladığı belirtildiği halde, hüküm kısmında itirazın iptali, takibin devamına karar verilmesi ile takip talebinde istenen işlemiş faize de hükmolunması HUMK.nun 381 ve 388.maddelerine aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.