Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/4387 E. 2011/14939 K. 29.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4387
KARAR NO : 2011/14939
KARAR TARİHİ : 29.11.2011

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 17/12/2010

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili Av. … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıya satılan mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının kısmi itirazda bulunduğunu, itiraza konu vade farkı faturasının 16.12.2008 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının bu faturaya herhangi bir itirazının olmadığını, vade farkı alacaklarının sabit olduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, davalı borçlunun icra dosyasında 17.449,84 TL. asıl alacak olarak yürütülen takibe vaki bu asıl alacak içerisindeki 2.737,60 TL’lik vade farkı faturasına ilişkin kısmi itirazın iptali ile vade farkı faturasına ilişkin takibin de devamına, itiraza konu 2.737,60 TL.’nin %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık vade farkı faturasından kaynaklanmaktadır. Yargıtay İctihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih 2001/1 esas 2003/1 karar sayılı kararına göre vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme ya da teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcudiyetinin kanıtlanması gerekmektedir. Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara “bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödeneceği” ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK 23/2 maddesi uyarınca 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmez.
Mahkemece somut olay bakımından yukarıda özeti yazılı Yargıtay İctihatları Birleştirme Genel Kurulu kararında yer alan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.