Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/4344 E. 2011/14935 K. 29.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4344
KARAR NO : 2011/14935
KARAR TARİHİ : 29.11.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 05.10.2010

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı; aleyhine icra takibine konu edilen çekler bankaya ibraz edilmediği için çek vasfının bulunmadığını zamanaşımının söz konusu olduğunu, alacaklı ile hiçbir ticaretinin bulunmadığını, sözkonusu çekleri … Akaryakıt Nak. Tic. Ltd. Şti.’nde saha müdürü olup mal satmaya yetkili olan …’a verdiğini ancak kendisine yakıt gönderilmediğini, …’ın çekleri kendisine iade etmeden şirketten ayrıldığını kötüniyetli ve anlaşmalı olarak davalıya verdiğini, girişilen icra takibine hukuki bilgisizliği nedeniyle itiraz etmediğini, haciz tehdidi altında 4.000 TL ödediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan istirdatına %40 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, duruşmada davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde davacı taraf sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu çekler süresinde ibraz edilmediği gibi takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığından kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiştir. Davacı çeklerin keşidecisi, davalı ise çekleri ciro yolu ile alan hamil konumundadır. Bu durumda taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından TTK 644. maddesi uyarınca davacı keşideci çeklerin hamili durumundaki davalıya karşı sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı ilk duruşmada, dava dilekçesindeki iddiayı değiştirerek sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamak üzere ödeme iddiasında bulunmuş, aynı duruşmada hazır olan davalı buna karşı koymamak suretiyle iddianın genişletilmesine zımnen muvafakat etmiştir. Hal böyle olunca somut olayda iddianın genişletilmesi yasağına ilişkin usul hükmünün uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Davacı ödeme iddiasının kanıtı olarak bir takım banka havalelerini delil olarak dosyaya sunmuş, ancak mahkemece bu dekontların havale alıcısı tarafından gönderilen para çekilmedikçe ödemenin kanıtı olamayacağı gerekçesi ile hüküm oluşturulmuştur. Havalelerin alıcısı tarafından çekilip çekilmediği hususunda ilgili bankadan araştırma yapılmadan bu şekilde bir gerekçe ile hüküm kurulması eksik incelemeye dayalı olup usule aykırıdır. O halde mahkemece ödeme iddiası yönünden delil olarak sunulan havale dekontlarında yer alan bedellerin alıcısı tarafından çekilip çekilmediği hususlarının ilgili banka şubesinden sorulup deliller eksiksiz olarak toplanıp yukarıdaki ilkeler çerçevesinde hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi