Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/4127 E. 2011/13287 K. 27.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4127
KARAR NO : 2011/13287
KARAR TARİHİ : 27.10.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava; keşidecisi davacı …, lehtarı dava dışı … olan, ondan davalı …’a ciro edilen 27.04.2007 tanzim, 15.08.2007 vadeli 85.000,00 TL.lik bonodaki imzanın keşideci eli ürünü olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır. Davacı keşideci daha önceden icra mahkemesinde imzaya itiraz davası açmış, icra mahkemesinde alınan raporda imzanın davacı keşideci eli ürünü olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, icra mahkemesinde verilen kararın kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, bonodaki imzanın müvekkile ait olmadığını, bu nedenle icra takibine konu edilen bono ile borçlu olmadığının tespitini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili davacının icra mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu bonodaki imzanın davacı eli ürünü olmadığından davanın kabulüne, davalı icra takibine girişmekte kötüniyetli sayılamayacağından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından … 4.İcra Mahkemesi’nde açılan imzaya itiraz davasında, bilirkişiden alınan raporda davaya konu edilen bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu, asliye hukuk mahkemesinde açılan menfi tespit davasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda ise dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacı eli ürünü olmadığı yolunda görüş belirtilmiştir. Böylece icra mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile bu dosyada alınan bilirkişi raporu arasında çelişki doğmuştur. Bu çelişki giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi mukayese imzaların fotokopi olduğu, fotokopi üzerinde inceleme yapılması da doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, dava konusu bononun tanzim tarihinden önceki tarihlerde düzenlenen ve davacının mukayese imzasını taşıyan belge asılları ilgili yerlerden celp edilerek güzel sanatlar fakültesinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulu tarafından imza ile ilgili olarak rapor alınıp sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.