Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/3616 E. 2011/13531 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3616
KARAR NO : 2011/13531
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, oysa müvekkillerince takibin dayanağı olan çeke ilişkin takip tarihinde 17.500.TL ödeme yapıldığını, buna rağmen davalı tarafça icra takibine geçildiğini belirterek müvekkillerinin takibe konu çek aslı olan 17.500.TL ve çek tazminatından borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların müvekkiline başkaca borçlarının da olduğunu, yapılan ödemenin bu borçtan mahsup edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacı tarafça takip tarihi olan 05.03.2008 günü çek bedelinin ödendiği, buna rağmen ertesi gün 06.03.2008 tarihinde davalı tarafça haciz işlemi yapıldığı, oysa ödenen miktarın mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının çek aslı ile çek tazminatı bedeli olan 18.375.TL’dan borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı taraf lehine tazminata karar verilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Davalının takibi ile davacı tarafın ödemesi aynı gün ise de saat olarak hangisinin önce olduğu tespit edilemediği hallerde icra takibinin daha önce yapıldığının kabulü gerekir(İİK.m.72 gerekçesi). Bu durumda mahkemece davacı tarafın tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz taleplerinin reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.