Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/3206 E. 2011/14093 K. 16.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3206
KARAR NO : 2011/14093
KARAR TARİHİ : 16.11.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih :24.11.2010
No : 325-652

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin sözleşmede belirtilen edimini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, takipten sonra taraflar arasında 22.10.2007 tarihinde protokol imzalandığını, protokol ile takip dosya borcunun 60.000,00 TL olarak sabitlendiğini, protokol ile sabitlenen dosya borcunun birinci taksitinin 26.10.2007 tarihinde ödenmiş olmasına rağmen ikinci taksitin ödenmediğini, davalının itirazının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı olması nedeni ile itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgâhının Üsküdar olması nedeni ile takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin davacıdan bir kısım ürün aldığını ve düzenlenen fatura bedellerini süresinde ödediğini, müvekkilinin icra dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin davacı adına 02.08.2008 tarihinde 26.423,50 TL ile 26.10.2007 tarihinde 30.000,00 TL olmak üzere toplam 56.423,50 TL ödeme yapmış olduğunu bunun dışında bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkisi kabul edildiğinden davalının yetki itirazının yerinde görülmediği, sözleşme gereğince davacının kendi edimini yerine getirdiği, davalının teslim aldığı ürün bedelinin bir kısmını ödediği, taraflar arasında 09.03.2007 tarihli protokol imzalandığı, protokol gereği davacı cari hesap alacağı 124.737,00 TL ile iki adet bono bedeli 33.804,00 TL olmak üzere toplam 158.541,00 TL. nın 6 taksitte ödeneceğinin düzenlendiği, ödemelerde aksama olması üzerine 79.270,50 TL alacak ile 2.774,46 TL faiz olmak üzere toplam 82.044,96 TL nin tahsili için davacı yanca davalı aleyhine icra takibine girişildiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği tarihte davalı tarafından 09.03.2007 tarihli protokolün 4. taksiti olan 26.423,50 TL nin ödendiği ve bir gün sonra takibe itiraz edildiği, takip tarihinden sonra taraflar arasında imzalanan 22.10.2007 tarihli protokol gereğince takip dosyasındaki borcun 60.000,00 TL olarak sabitlenmesi ve iki taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalının birinci taksiti ödemesine karşın ikinci taksiti ödemediği, 22.10.2007 tarihli protokol gereğince ödenmeyen 30.000,00 TL tutarlı ikinci taksitten dolayı davacının alacaklı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe vaki itirazının 30.000,00.TL üzerinden iptali ile takibin 23.11.2007 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak üzere devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili takip talebinde %60 faiz talep etmiştir. Taraflar tacir olup 3095 Sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca alacaklı avans faizi uygulanmasını isteyebilir. Mahkemece avans faiz oranı saptanıp davacının talebi de gözetilip faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA.peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.