Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/3205 E. 2011/14092 K. 16.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3205
KARAR NO : 2011/14092
KARAR TARİHİ : 16.11.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 29.09.2010
No : 48-417

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili fona devredilen dava dışı … A.Ş. ile dava dışı müflis … Yağ San. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, teminat mektubu bedelinin deposu ve komisyon alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, teminat mektuplarının bedelsiz kaldığı ve herhangi bir riskinin de bulunmadığını, davacı banka tarafından talep edilen komisyon miktarı, temerrüt faizi ve gider vergisi taleplerinin fahiş ve haksız olduğunu belirterek davanın reddine ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takibin 33,86 TL üzerinden bu miktara takip tarihinden itibaren %33 temerrüt faizi yürütülerek, %5 gider vergisi ile tahsilini ve 90,81 TL teminat mektup bedelinin deposunu teminen devamına, fazla istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin temyizi yönünden, 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2010 yılı için 1.430.-TL’dir.
Temyize konu edilen miktarın 124,67 .-TL olması nedeniyle 29.09.2010 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davalının peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.11 .2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.