Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/3159 E. 2011/4964 K. 14.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3159
KARAR NO : 2011/4964
KARAR TARİHİ : 14.04.2011

Davacılar 1-…İnş.San.Tic.A.Ş. 2-RT Tur.San.Tic.Ltd.Şti.vek.Av…. ile müdahiller 1…Katılım Bank A.Ş.vek.Av…. 2-Albaraka türk Katılım Bank A.Ş.vek.Av…. 3-… Demir Çelik Ltd.Şti.vek.Av…. arasında görülen dava hakkında Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 29.06.2010 gün ve 899-599 sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.12.2010 gün ve 12645-14392 sayılı ilamına karşı davacılar ve müdahil Albaraka Türk Katılım Bank A.Ş.vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacılar ve müdahil Albaraka Türk Katılım Bank A.Ş.vekillerinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, takdiren 185.00.-er TL.para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 14.04.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY YAZISI-

İflasın ertelenmesini isteyen şirketler ayrı tüzel kişiliği bulunan alacaklıları, borçluları farklı olan şirketlerdir. Bu şirketlerin aynı gruba dahil olmaları veya bir alacaklıya asaleten yada kefaleten borçlu olmaları iflasın ertelenmesi talebinde birlikte bulunabileceklerine gerekçe yapılamaz.
Şirketler arasında talep konusu bakımından bir teselsül bulunmadığı gibi iflasın ertelenmesi talebinin her biri için aynı sebepten doğduğu da kabul edilemez. Çünkü, her bir şirketin bilançolarındaki aktif ve pasif kalemleri buna bağlı olarak alacaklıları, borçluları farklıdır.
Talepte bulunan şirketlerin durumlarının kötülüğü ayrı ayrı vakıalara dayanmaktadır.
Nitekim, Yüksek Yargıtay aynı işyerinde çalışan işçilerin, o işyerinin sahibi (aynı işveren) ile yapmış oldukları aynı içerikteki hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar için birlikte dava açamayacaklarına karar vermiştir. (HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857)
Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir.
İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır.
İflasın ertelenmesi taleplerinin grup şirketleri tarafından birlikte açılması, bunların ayrı ayrı yatırmaları gereken harçtan kaçınmalarına da imkan verecektir. Harçlara dair düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok tüzel kişinin birlikte iflasın ertelenmesi talebinde bulunmalarına engel teşkil etmektedir.
Borca batıklığın tespit edildiği, ancak iyileştirme projesinin yeterli görülmemesi durumunda erteleme talebinin reddiyle bunun sonucu olarak talepte bulunanın iflasına karar verileceği gözetildiğinde birden çok borçlunun aynı davada iflası istenemeyeceği gibi birden çok borçluda iflasla sonuçlanabilecek olan iflasın ertelenmesi talebinde bulunamazlar.
Öncelikle açıklanan bu nedenlerle müdahil Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun birden fazla borçlu tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunabileceği şeklindeki görüşleri ile tarafların karar düzeltme istemlerinin reddine ilişkin kararlarına katılamıyorum.14.04.2011