Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/2612 E. 2011/11775 K. 03.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2612
KARAR NO : 2011/11775
KARAR TARİHİ : 03.10.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. …gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalının işletmesine inşaat ve dekorasyon işleri yaptığını, bu iş nedeniyle tanzim edilen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının 18.208.80 TL fatura bedelinden borçlu olduğu gerekçesiyle itirazın kısmen iptaline takibin 18.208.20 TL asıl alacak, 432.44 TL faiz olmak üzere devamına, %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme 19.10.2010 tarihli oturumda duruşma gününü 25.11.2010 tarihine ve saat 11:30’a bırakmıştır. Davalı vekili ise aynı günlü havale dilekçesi ile 25.11.2010 tarihinde ve saat 11:30’da Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunacağına ilişkin mazeret dilekçesi ve eki olarak da duruşma tutanağının sunulduğu görülmüştür.
Son oturumda, mahkemece davalının iki celsedir mazeret beyan ettiği, mazeretlerin belgelendirilmediğinden bahisle mazeret talebinin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur. Anayasanın 36. maddesine göre herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahiptir. Adil yargılama hakkı hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğinde olduğundan mazeretini bildiren ve belgelendiren davalının mazeretinin kabul edilmeden hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılama hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemenin bu uygulaması esaslı bir usul hatası olup mutlak bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 825.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.