YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2601
KARAR NO : 2011/14086
KARAR TARİHİ : 16.11.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 23.09.2010
No : 2009/321-2010/499
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalının elektrik abonesi olduğunu, davalı elemanlarının kompanzasyon tesisi kurarken hatalı bağlantı yapmalarından dolayı müvekkilinin davalıya reaktif tüketim bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek davalıya 132.121,45 TL borçlu olunmadığının tespitine, bu miktarın ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ödeme tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra dava açtığını ileri sürerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiş, esasa cevabında ise müvekkilinin sorumluluğunun ölçü sisteminin bağlantılarının yapılması ve doğru çalışıp çalışmadığının kontrolünden ibaret olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, mühürlü ölçü içerisindeki akım ve gerilim uçlarının kontrolünün ve mühür altına alınmasının davalının sorumluluğunda olduğu, mühürlü ölçü hücresindeki akım ve gerilim uçlarının davalı elemanları tarafından boşta bırakıldığı, bu nedenle davalının faturalandırdığı 111.967,33 TL’lik reaktif enerji bedelinden davacının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 111.967,33 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporları yeterli araştırma, incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece taraf vekillerinin raporlara yönelik itirazları da değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir üç kişilik bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli ve ayrıntılı rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.