YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1969
KARAR NO : 2011/12350
KARAR TARİHİ : 11.10.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin EPDK’nın tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 01.08.2003 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, bayilik ilişkisi nedeniyle davalı tarafa yatırım yapıldığını, demirbaşların ariyet olarak verildiğini ve bayiye ödemede bulunulduğunu, Rekabet Kurulu’nun 12.03.2009 tarihli genel bildirimi ile anlaşmaları 5 yılla sınırladığını ve kararın bağlayıcı olduğunu, kurul tarafından geçersiz sayılan anlaşmalar nedeniyle tarafların birbirlerine verdiklerinin BK’nun 63. ve 64. madde çerçevesinde iadeye tabi olacağını belirterek, 121.193,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 20 yılı aştığını, akdi ilişkide davacının fazlası ile menfaat temin ettiğini, davacının tesiste herhangi bir yatırımının bulunmadığını, Rekabet Kurul kararı ve buna bağlı mevzuat ile akdin 18.09.2010 tarihi itibariyle sona erdiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve intifa sözleşmesinin dava açıldığı tarihte ve halen yürürlükte olduğu, Rekabet Kurulu kararı ile davalının rekabet etmeme yükümlülüğünün kalmadığı gerekçesiyle erken açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle geciktirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizi, lehlerine eksik vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasındaki akdin feshedilemeyeceği ve geçerli olduğu gerekçesiyle verilen red kararı esasa ilişkin nihai karar olup, buna göre davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazarının reddine, (2) sayılı bentte açıklalanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10..2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.