Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/1619 E. 2011/3809 K. 23.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1619
KARAR NO : 2011/3809
KARAR TARİHİ : 23.03.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı banka vekili, müvekkili ile dava dışı ….. Petrol İnşaat Mad. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, 52.299,00 YTL alacağın tahsili için Ankara 6. İcra Müd.’nün 2008/19652 sayılı dosyasında yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu alacağın ipotekle teminat altına alındığını, davanın dayanağı genel haciz yoluyla icra takibi dışında, Ankara 22. İcra Müd.’nün 2008/2614 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında davacının Ankara 6. İcra Müd.’nün 2008/19653 sayılı dosyasında takibe konu ettiği bononun davalıların genel kredi sözleşmesindeki kefaletlerinin teminatı olarak alındığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalıların kefalet limitlerinin genel kredi sözleşmesindeki açılış limiti olan 60.000,00 TL ile sınırlı olduğunun sözleşme kapsamı ile sabit olduğu, davalıların davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin kefili olmaları dışında başkaca bir hukuki ilişkileri bulunmadığına göre Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/19653 sayılı takip dosyasının dayanağı olan bononun kefalet sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği, borcun rehinle temin edilmesi halinde ise öncelikli olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının zorunlu olduğu, kefalet limitinin 60.000,00TL kefaletin teminatı olarak verilen bononun 62.500,00 TL olmasına göre kefalet sözleşmesine dayalı yeni bir icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık davacı banka ile dava dışı ….. Petrol Ltd. Şti. arasında aktedilen ve davalıların müteselsil kefil olarak imzaladıkları Banka Kredi Genel Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Her ne kadar mahkemece İİK’nun 45. mad. hükmünü gerekçe göstererek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davalıların müteselsil kefil olmaları nedeniyle BK. 487. maddesi hükmü gözetildiğinde somut olay bakımından İİK’nun 45. madde hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır. Davalıların kefaletinin teminatı olarak verilen 26.04.2007 vade tarihli, 62.500,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak yapılan takibe girişildiği belirtilmiş ise de anılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus yolla takibin İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiği ve böylece mükerrerlikten de söz edilemeyeceği açıktır. O halde mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 23.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.