Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/16135 E. 2012/2436 K. 20.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16135
KARAR NO : 2012/2436
KARAR TARİHİ : 20.02.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmiş, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içindeki tüm belge ve evraklar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, davacının ciro yolu ile hamil olduğu … Bankası A.Ş. Sanayi sitesi şubesine ait çekten dolayı 3167 sayılı Kanun’un 10.maddesinden kaynaklanan bankanın sorumlu olduğu miktarın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, takas odaları aracılığı ile ibraz edilmiş çekler için Çek Kanunu’nun 10.maddesinde belirtilen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 3167 sayılı Kanun’un 6.maddesinin 3.fıkrasında yer alan “takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için 10.maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz” hükmü çerçevesinde, takas odası tarafından ödeme yapılmaması tabidir. Ancak, çekin hamile iadesinden sonra hamilin muhatap bankaya başvurusu halinde, kısmi karşılığı ve bu kısmi karşılık yasal yükümlülük tutarına tamamlanıncaya kadar aradaki farkı ödemekle yükümlü olduğu gerekçesi ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilinin Adalet bakanlığından talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kanun yararına bozma kararı verilmesi istenilmiş olmakla;
Dava tarihinde yürürlükte olan 5941 sayılı Çek Yasasının (3167 sayılı yasayı yürürlükten kaldıran) 8/4 maddesi uyarınca takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çeklerde aynı yasanın 3/3 maddesinde belirlenen miktarlar ödenmez. Dava konusu çeklerin muhatap bankadan başka bankalara ibraz edildiği anlaşıldığından anılan yasa hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenlerle kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere HUMK 427/7 maddesi hükmü uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine (HUMK 427/8), 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.