Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/1545 E. 2011/11015 K. 19.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1545
KARAR NO : 2011/11015
KARAR TARİHİ : 19.09.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalılardan … Yol San. AŞ. vek. Av. … gelmiş, diğer davalı adına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, yanlar arasında bağıtlanan mobil kırıcı satın alınmasına ilişkin akdi ilişki çerçevesinde malın ayıplı çıkması nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının giderilmesine yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Yol San. ve Tic. AŞ. vekili, müvekkilinin diğer davalı şirketin ticari mümessili, yetkili satıcısı yahut acentesi olmadığını, tarafların biraraya gelmesini sağlayan aracı firma olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacı ile davalı MBH firması ile doğrudan akdedilen sözleşmede Avusturya Mahkemelerinin yetkili kılındığını bildirererk davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşmeden doğan borç ilişkileri bakımından, MÖHUK 24. maddesi gereğince; tarafların açık biçimde seçtikleri kanunun uygulanması gerektiği, irade özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmeden doğan borç ilişkisi içinde tarafların açık olarak seçtikleri konunun uygulanacağı, şayet taraflar açık seçik şekilde sözleşmenin tabi olacağı Kanun konusunda bir kararlaştırma yapmamışlar ise MÖHUK 24/2. fıkrada öngörülen biçimde lexx fori kuralına göre ve ifa yeri de dikkate alınmak suretiyle bir değerlendirme yapılması gerekeceği, MÖHUK 31. maddesi hükmü ile; yer itibariyle yetkinin kamu düzeni veya münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda yetki anlaşması yapabileceklerdir. Dolayısıyla davada taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin MÖHUK 31. maddesi çerçevesinde geçerli bir yetki sözleşmesi olduğu, ancak burada Türk Mahkemesinin yetkisinin devam ettiğinden söz edilemeyeceği, yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda sözleşme ile belirlenen yabancı mahkemenin yetkisi münhasır yetki niteliğinde olduğu, Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunmadığına ilişkin itirazın kabulü gerektiği, yetki şartının geçerli olduğu, yasal süre içinde yetki itirazı yapıldığı, davada yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayininin zorunlu bulunduğu dolayısıyla yetki sözleşmesiyle yetkili olduğu öngörülen Avusturya Mahkemesinin davaya bakmakta yetkili bulunduğu gereçeleriyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut 15.12.2006 tarihli sözleşmede ve sipariş teyidinde alıcı olarak davacı … İnş. Taah. Gıda Maden San. ve Tic. Ltd. Şti. satıcı olarak davalılardan MFL (Maschınen Fabrik Lıezen) kaşe ve imzaları olduğu anlaşılmaktadır.
Dava alıcı … İnş. Taah. Gıda Maden San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşmede imzası bulunan … ile … Yol San. ve Tic. AŞ.’ne karşı açılmış, dava dilekçesi her iki davalı adına … Yol San. ve Tic. AŞ. Adresine tebliğ edilmiştir.
Davalı … Yol San. ve Tic. AŞ. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde de kendilerinin diğer davalının Türkiye temsilciliği olmadığını, davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkiye aracılık yaptığını kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini bildirererk yetki itirazında bulunmuştur.
Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, davalılardan … Yol San. ve Tic. AŞ., diğer davalının Türkiye temsilcisi olduğunu kabul etmemiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda belirtilen 15.12.2006 tarihli sipariş teyidinde davalı … gösterilmiş olan adresine dava dilekçesinin tebliği ile dava duruşma günü tebliğ edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sadece … Yol San. ve Tic. AŞ. vekilinin ileri sürdüğü yetki itirazının diğer davalıya da teşmil ettirilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıkalanan nedenle, hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.