Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/14431 E. 2012/5304 K. 29.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14431
KARAR NO : 2012/5304
KARAR TARİHİ : 29.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından takibe konulan 15.02.2010 vade tarihli 15.800.-TL.bedelli bononun araç satışına karşılık teminat olarak verildiğini, oysa müvekkilinin sadece taraflar arasındaki protokol gereğince 6.700.-TL.borcu olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların kötüniyetli olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında araç satımı konusunda anlaşma olduğu, imzalanan protokole göre davacının 6.700.-TL.olan aracın vergi borcunu üstlendiği, ancak bu miktarın yükselmesi nedeniyle borcu ödeyemediği, aracın halen davacı elinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davacının sadece 6.700.-TL.borçlu olduğu, bononun kalan kısmından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dava konusu bononun taraflar arasında düzenlenen 11.06.2008 tarihli harici araç satış sözleşmesi nedeniyle verildiği tarafların kabulündedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d. Maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışındaki satış ve devirleri geçersiz olup, geçersiz satışlarda herkes aldığını iadeyle yükümlüdür. Ne var ki yerel mahkeme hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış ve yanlışlığa değinilmekle yetinilmiş ve bu sebeple davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olup, dava kısmen reddedildiğine göre davalı yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.