Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/14241 E. 2012/8383 K. 17.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14241
KARAR NO : 2012/8383
KARAR TARİHİ : 17.05.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında müvekkili şirketin satış ve dağıtımını yaptığı ürünlerin münhasır satıcılığı için 23.07.2002 başlangıç tarihli Direkt Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini ifa ettiğini, ancak davalının sözleşmenin kendisine yüklemiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalıya sözleşmeye uyması için keşide edilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, sözleşmede adresleri yazılı işyerlerinde davalının bulunmadığının mahkeme aracılığı ile tespit edildiğini, davalının sözleşme süresi dolmadan ve davacıya da bilgi vermeden işyerini kapatarak, sözlemeye aykırı davrandığının belirlendiğini iddia ederek sözleşmeye aykırılıktan doğan 5.000,00 USD cezai şarttan şimdilik 1.000,00 USD’nin ve ayrıca sözleşmenin ifası ve devamı için davalıya sağlanan toplam 517,51 TL alacağın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin 29.03.2005 tarihli fatura ile davacıdan aldığı malların bir kısmının bozuk çıktığını, bu durumun davacı şirket yetkililerine bildirildiğini ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin hem kota anlamında hem de süre anlamında sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre dava konusu dükkanların davalı tarafından işletilmediği, bu yerlerde başka işletmelerin bulunduğunun yaptırılan tespitte görüldüğü, bu nedenle davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının davalıdan fazla ödenen prim, iskonto ve bedelsiz mal nedeni ile talep edebileceği alacakla ilgili davacı defter ve kayıtlarına göre hesaplama yapılamadığı, davalı yanın teklif edilen yemini eda ettiği, cezai şartın tenkisi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.000 USD cezai şartın temerrüt tarihi olan 10.10.2007 tarihinden itibaren kamu bankalarınca ABD doları üzerinden açılan bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, reddedilen kısmın harçlandırılmamış kısma yönelik olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Sözleşme uyarınca davalı yana teslim edildiği iddia edilen bedelsiz verilmiş ürünlerin, bedellerinin, yapılan indirimlerin ve cezai şartın ödenmesine ilişkin 26.09.2007 tarihli davacı ihtarı, davalıya tebliğ edilemeden bila tebliğ iade edilmiştir. Bu durumda davalının, dava ile temerrüde düştüğü gözetilmeksizin ihtarname tebliğ edilmiş gibi dava tarihinden önceki tarih olan 10.10.2007 tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.