Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/13835 E. 2012/4539 K. 20.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13835
KARAR NO : 2012/4539
KARAR TARİHİ : 20.03.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, abone olan davalı şirketin tükettiği elektrik bedelini ödemediğini ileri sürerek, başlatılan takibe davalının itirazının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan birkişi raporuna göre; davanın kabulüne; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağa reeskont faizinin uygulanmasına takip konusu alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu icra takibinde 2,148,80 TL asıl alacak, 168,201 TL gecikme cezası (gecikme zammı) 30.29 TL KDV olmak üzere toplam 2.347.38 TL tutarındaki alacağın takip tarihinden itibaren %24’ten az olmamak kaydıyla reeskont-avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte tahsili talebinde bulunulmuş, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıdan faturalarda yazılı miktar toplamı olan 2.148.80 TL tutarında alacaklı olduğu yolunda gerekçe yazılmak suretiyle hüküm kısmında davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm oluşturulmuştur.
Bu durumda mahkemece kararın gerekçe kısmında, takipte talep edilmiş olan gecikme cezası (gecikme zammı) ve KDV ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunulmamış olduğu halde, hüküm kısmında bu çeşit kalemlere ilişkin talebinde aynen takipte olduğu gibi kabulüne karar verilmiş olması HUMK 388 (HMK 297.) maddesi hükmüne aykırılık oluşturmuştur.
Öte yandan, davanın takipte talep edilen toplam miktar üzerinden kabulüne karar verildiği halde; sadece asıl alacak üzerinden karar ve ilam harcına hükmedilmesi ve gecikme zammı faiz niteliğinde olduğundan takip tarihinden itibaren faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak biçimde toplam alacağa reeskont faizi yürütülmesi biçiminde hüküm oluşturulması da B.K 104/son maddesine aykırı olup, kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.