Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/1358 E. 2011/3432 K. 17.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1358
KARAR NO : 2011/3432
KARAR TARİHİ : 17.03.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar ….. Matbaa Ltd. Şti. ve … vekili cevabında müvekkilinin diğer kefillerle birlikte 30.3.2004 tarihinde kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attıklarını, davacı bankanın dava dışı kredi borçlusu ile sırf bu kredi sözleşmesine bağlı olarak kredi ilişkisi oluşturmadığını, birbirleriyle ve davaya konu kredi sözlemesi ve kefilleriyle bağlantısız yeni ve çok büyük bedelli iki kredi sözleşmesi daha oluşturmak suretiyle kredi ilişkisini bunlar üzerinde sürdürdüğünü, ilk kredi sözleşmesine dayanılarak alınan kredilerin kapatılmasından sonra 12.4.2007 ve30.10.2007 tarihli kredilerin açıldığını, ortada tek bir kredi sözleşmesi ve bu tek kredi sözleşmesine dayanılarak cari hesap ilişkisi içerisinde kullandırılmış birden fazla kredi borcunun sözkonusu olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Diğer davalılar vekili cevabında, müvekkillerinin kefil olduğu kredi borcunu ödetip, müvekkillerinin kefalet sorumluluğunun sona erdiğini, takibe konu kredi sözleşmelerinde müvekkillerinin imzası ve kefaletinin bulumadığını, davacı bankanın ilk kredi sözleşmesinden tamamen ayrı ve yeni sözleşmeler yapıp, kredi kullandırdığını bunların kötü niyetli davrandığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların kefaletiyle imzalanan ilk sözleşme ile sonradan yapılan iki sözleşmedeki kredi limitleri arasında fahiş fark bulunması, sonraki sözleşmelerin yeni teminatlar alınmak suretiyle yapılmış olması ve bu sözleşmelerle ilk sözleşme arasında herhangi bir irtibat kurulmamış olması, ilk sözleşmeden kaynaklanan kredi borcunun 16.11.2007 tarihinde sona ermiş olması ve takip konusu kredi borcunun sonradan düzenlenen kredi sözleşmelerinden kaynaklanması hususları dikkate alındığında sonradan düzenlenen iki sözleşmenin davalıların kefaletiyle imzalanan ilk sözleşmeden bağımsız olduğu ve davalı kefillerin sözleşme ile BK’nun 493 ve 494. maddeleri ile tanınmış haklarından feragat etmesinin somut olayda uygulama imkanın bulunmadığı ve davalının sonraki sözleşmelerden kaynaklandığı anlaşılan takip konusu borçtan sorumlu bulunmadıkları, davacı bankanın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının ve davalıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.