Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/13568 E. 2012/8001 K. 14.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13568
KARAR NO : 2012/8001
KARAR TARİHİ : 14.05.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkil şirketin 2007 yılında girdiği dar boğaz nedeni ile icra takiplerine maruz kaldığını, ekonomik sıkıntıda olduğunu, bu durum sözleşmenin uygulanmasını imkansız hale getirmesi nedeni ile davalı tarafa bildirilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalı tarafın müvekkile olan cari hesap borcunu ödememek amacıyla kötü niyetli olarak kesilen faturalar ile müvekkiline olan borcunu adeta erittiğini, taraflar arasında 19.03.2007 tarihli akdedilen Tedarik Sözleşmesinden kaynaklanan ticari alışveriş nedeniyle davalı tarafın müvekkili şirkete, 29.09.2007 tarihinde “Ramazan Kolisi iskontosu” açıklaması ile kesilen 120.360 TL tutarlı fatura ve aynı tarihli “Mağaza Açılışı” açıklaması ile kesilen toplam 94.857,84 TL tutarlı 4 adet fatura ile ayın tarihte “Aktivite Pirimi ve Sair” açıklaması ile kesilen 89.039,77 TL tutarlı 12 adet faturanın iptalinin gerektiğini belirterek fatura bedelleri toplamı olan 304.257,61 TL’nin davalıdan tazminine ve istirdatına, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında 01.01.2007 tarihinde imzalanan tedarik sözlemesi ile mal alım satım koşullarının, ödenecek prim vs.nin düzenlendiğini, davalının sözleşmeye uygun olarak faturaları tanzim ettiğini, sözleşmenin 3.15 maddesine göre tedarikinin parekandecinin onayı olmadan sözleşmeyi feshedilmesinde müvekkili tarafın onayı olsa dahi davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini 1 sene boyunca faaliyet göstermiş gibi davalıya ödeme yükünün olduğunu, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ard arda mal satımı niteliğinde kuruluşu çekle bağlı olmayan Tedarikçi Sözleşmesi içinde tarafla tek taraflı fesin imkanı sağlayan genel bir kural olmadığı, sözleşme hüküm ile “Tedarikçi parekendecinin onayı olmadan bu sözleşmeyi devredemez, feshedemez. Bu sözleşme parekendecinin onayı ile feshedilmiş olsa dahi tedarikçi perakendecinin sözleşmeden doğan haklarını 1 sene süresine faaliyet göstermiş gibi parekendeciye ödemekle yükümlüdür.” hükmü bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeyi sona erdirme hakkı olmadığı, sözleşme ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ile bağlı olduğu kanaati ile ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplanan alacak borç meblağları gözetilerek davanın 140.561,29 TL için kısmen kabulüne, geriye kalan talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece gerekçeli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.