YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13538
KARAR NO : 2012/5196
KARAR TARİHİ : 28.03.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 15.02.2006 vade tarihli 140.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, senedin müvekkilinin işyerinden çalınan senetlerden birisi olup, senetteki isim ve adres kısımları dışındaki hiçbir yazının müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ile davalı arasında borç doğurucu herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını belirterek, müvekkilinin icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının icra takibi sırasında haciz yapılırken senetteki borçlu imzasının kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takibe dayanak yapılan 15.02.2006 vade tarihli 140.000 TL tutarındaki bononun taraflar arasındaki iş ilişkisi sonucu düzenlendiği ve senetteki borçlu imzalarının da davacıya ait olduğu, davacı tarafından yapılan şikayet üzerine Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığı 08.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında davacının senetteki imzayı ve borcu kabul ettiği, HUMK’nun 236/4.maddesi uyarınca haciz tutanağında yer alan bu açıklamaların mahkeme dışı ikrar niteliğinde bulunduğunun anlaşıldığı, kanıt yükü üzerinde bulunan davacıya dava sırasında hatırlatılması üzerine teklif ettiği yeminin de davalı tarafından usulüne uygun şekilde eda edildiği, davanın yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın ve davalının %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının yeminli beyanında vermiş olduğu nakit tutara karşı davaya konu senedi aldığını ifade etmesinde “nakden” şeklinde senette yazılı olan ihdas nedeninin talil edilmemiş olması karşısında yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.