Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/13296 E. 2012/5314 K. 29.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13296
KARAR NO : 2012/5314
KARAR TARİHİ : 29.03.2012

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin lehdar, davalının da borçlusu olduğu dava konusu bonoyu, müvekkilinin, aleyhine başlatılan bir başka takip dosyasında, dava dışı alacaklıya teminat olarak verdiğini, ancak müvekkilinin borcunu ödemesine rağmen bononun iade edilmediğini, hatta bu senede dayanarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilince senet hamiline karşı açılan menfi tespit davasının kabul edildiğini, kararın kesinleştiğini, buna göre müvekkilinin senette hamil konumuna geldiğini, müvekkilince dava konusu senede dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip toplamının 31.333.33 TL olup öncelikle harcın bu miktara göre tamamlanması gerektiğini, davacının kendi borcu için dava konusu senedi kendi alacaklısına verdiğini, müvekkilinin senedi kefil sıfatıyla imzaladığını, konuyla ilgili düzenlenen protokolde durumun açıklandığını, davacının bu senede ilişkin ödeme yapmadığını, kaldı ki, ödeme yapmış olsa bile kefile rücu edemeyeceğini bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre; taraflarca kabul edilen 16.05.2010 tarihli protokolden dava konusu senedin davacının borcu için teminat olarak düzenlendiği ve davalının da senedi kefil sıfatıyla imzaladığı, her ne kadar, davacının senedin hamiline karşı dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmişse de, esasen kendi borcu için senet düzenlenmesini talep eden davacının kendisine kefil olan davalıdan bu senet nedeniyle alacaklı olduğunun kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun görülmediği, ispat yükü kendisinde olan davacının bu yükümlülüğünü yazılı delillerle ispat edemediği, senedin davalı elinde bulunduğu hatırlatılması üzerine davacı yanca teklif edilen yeminin davalı tarafından eda edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının da kabulünde olan 16.05.2010 tarihli protokolün hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına ve davacı tarafından teklif edilen yeminin davalı tarafından eda edilmesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.