YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1316
KARAR NO : 2011/4015
KARAR TARİHİ : 28.03.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı … ile müvekkili banka arasında imzalanan kredili bankomat 7/24 sözleşmesine istinaden davalı …’a kredi kullandırdığını, diğer davalıların da sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … davanın süresinde açılmadığını, kefalet akdinde kefalet limiti bulunmadığını, garantörlük sözleşmesinde de limit olmadığını, borcun asıl borçlu Hasan tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davanın süresinde açılmadığını, borcun ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı asıl borçlu … yönünden davanın kısmen kabulü ile takibin 10.780.88.-TL üzerinden devamına, asıl alacak 4.896.72.-TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmasına, asıl alacağın %40’ı olan 4.312,35.-TL’nin davalı …’dan tahsiline, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre garantör sıfatıyla atılan imzaların müşterek borçlu müteselsil kefil hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmede, sözleşme limiti ve garantörlük limitinin gösterilmediğinden davalılar … ve …’nın sözleşmeden sorumlu olmayacakları gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.