YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12211
KARAR NO : 2012/3727
KARAR TARİHİ : 08.03.2012
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … ve Gıda Tur. Telekomünikasyon San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, dava dışı borçlunun bu sözleşmeye istinaden kullandırılan teminat mektubu bedelini ödememesi üzerine dava dışı şirket ve davalı borçlu hakkında alacağın tahsili amacıyla Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/12336 E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takip sırasında davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının kredi borçlusu şirketin davacı bankadan çekmiş olduğu 20.000 TL’lik krediye kefil olduğunu, kefil olduğu borcun ise ödendiğini, nakdi ve gayri nakdi genel kredi sözleşmesine kefil olmadığını, müvekkili tarafından 2004 yılında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin limit artırım bölümüne başlangıçta miktar yazılmadığını, sonradan bu miktarın 100.000 YTL olarak davacı banka tarafından doldurulduğunu, TL’den YTL’ye 2005 yılında geçilmesine rağmen sözleşmede kefalet limiti olarak 100.000 YTL miktarın yazıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile davalının Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2009/12336 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 5.801,53 TL olarak devamına, fazla talebin reddine, davalının asıl alacak olan 5.314,32 TL üzerinden %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
“Anayasanın 141/3. maddesi bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır,” buyurucu hükmünü içermektedir. HUMK 388 ve HMK 297 maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, red ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel Mahkeme kararında davanın kısmen kabulüne ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.