YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11215
KARAR NO : 2012/3561
KARAR TARİHİ : 07.03.2012
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, müvekkilinin yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığını, tek satıcılık sözleşmesinin davacı tarafından ihlal edildiğini, davacının verdiği bononun bedelinin tahsil edilemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının davalıdan 45.954 TL alacaklı olduğu, davalının ödeme iddiasını kanıtlayamadığı, davalı tarafın teklif ettiği yeminin davacı şirket temsilcisi tarafından eda edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-TTK’nın 85’inci maddesine göre, “Kanuna uygun bir surette tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin münderecatı sahibi lehine delil ittihaz olunur; şu kadar ki hasım tarafın keza kanuna uygun surette tutulmuş olan ve birbirlerini teyit eden defterleri buna aykırı olur veya bu hususta hiçbir kaydı havi bulunmazsa yahut iddianın dayandığı kaydın aksi, vesika veya diğer muteber delillerle ispat edilirse sözü geçen kaydın ispat kuvveti kalmaz.” Bu hüküm uyarınca davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olması ve iddia ettiği vakıaları doğrulaması hâlinde davacı lehine hüküm ifade edebilir. Davacı defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece davacının ticari defterlerindeki kayıtların hükme gerekçe yapılması doğru değildir.
2-Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin raporda davacının faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmiş ise de bu faturalara ilişkin ödeme belgeleri mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli şekilde incelenmemiştir. Bu durumda davalı vekilinin 12.10.2010 havale tarihli dilekçesindeki itirazları da karşılar nitelikte konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.