Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/1103 E. 2011/12420 K. 12.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1103
KARAR NO : 2011/12420
KARAR TARİHİ : 12.10.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili; müvekkillerinden … ile davalı arasında akdedilen Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi borcunun teminatını oluşturmak üzere diğer müvekkili tarafından adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı yararına ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmediğinden bahisle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalı tarafından müvekkilleri aleyhine takip başlatılmış ise de müvekkillerinin bütün kredi taksitlerini ödediklerini belirterek, davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava tarihi itibariyle davalı alacağının 13.918,63 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıların 13.03.2006 dava tarihine göre takip dosyasına 13.918,63 TL borçlu olduklarının tespitine, bakiye tutar yönünden ise borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili 10.11.2011 tarihli katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını ileri sürmüş ise de söz konusu temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcınında yatırılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda 1.470,56 TL miktarlı iki ayrı dekont bulunduğunu, bu dekontların ayrı ayrı iki ödemeyi mi gösterdiği, yoksa tek bir ödeme mi olduğu konusundaki uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için bu durumun bankadan sorulması gerektiğini bildirmiş ve bunun üzerine mahkemece bankadan sorulmuş olup gelen cevap yazısında bu dekontların tek bir ödemeye ilişkin olduğu yolunda açıklaması yapıldığından bu açıklama gözetilerek hüküm kurulmuştur.
Oysa anılan dekontların biri 24.09.2001 diğeri ise 25.09.2001 tarihlidir. İki ayrı tarihte düzenlenmiş olan aynı miktarlı ödeme dekontlarının mükerrer düzenlendiği ve tek bir ödemeye ilişkin olduğu yönündeki davalı savunması ile bu savunmayı inkar eden davacı tarafın iddialarının ayrıntılı şekilde araştırılıp gerektiğinde banka kayıtları üzerinde yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu yöndeki uyuşmazlığın çözümü cihetine gidilmesi gerekirken bu yönler bakımından eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi yanlar arasındaki sözleşmede faiz oranı yönünden açık bir hüküm bulunmadığı halde gerekçeleri gösterilmeksizin %180 oranında faiz uygulamak suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında da isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.