Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/10986 E. 2012/2638 K. 22.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10986
KARAR NO : 2012/2638
KARAR TARİHİ : 22.02.2012

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı malların bedelinin ödenmemesi üzerine toplam 3.655,52 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan mal almadığını, müvekkilinin ikâmetgahının bulunduğu … Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalının isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya gelmediği, bu durumda davalının teslim fişlerindeki imzaları kabul ettiğinin kesinleştiği, davalıya malların teslim edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde 3.608 TL. asıl alacak, 46.91 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.655.52 TL.’nin asıl alacağa takipten sonra işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
İtiraz üzerine açılan işbu itirazın iptali davasında harca esas değer 3.608 TL. olarak gösterilmiş ve bu değer üzerinden peşin harç yatırılmış, ancak dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde “itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi” istenmiştir.
Dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında belirtildiği üzere, davanın itiraza uğrayan icra takibinde talep edilen toplam miktara ilişkin olduğunun kabulü halinde Harçlar Kanunu’nun 28/a, 32 ve 30. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden bu yönün gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Davanın harca esas değer olarak gösterilen asıl alacakla sınırlı olduğunun kabulü halinde ise mahkemece, dava konusu icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına şeklinde hüküm kurulması taleple bağlılık kuralına (HUMK 74, 75- HMK 26,27) aykırı bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davacı vekiline davası açıklattırılarak sonucuna göre yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde işlem yapılıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.