YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10981
KARAR NO : 2011/12544
KARAR TARİHİ : 13.10.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … A.Ş’ye kredi kullandırdığını, davalının ise sözkonusu krediye teminat olarak taşınmazı üzerinde müvekkili banka lehine ipotek tesis ettiğini, davalının aynı zamanda kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatının bulunduğunu, alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı … A.Ş’nin davacı banka lehine taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, … A.Ş’nin anonim şirket olup çift imza ile temsil edilmesi gerektiği halde bankadan kullanılan kredinin tek imza ile kullanıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının sözleşmenin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirketin ortağı, yönetim kurulu üyesi ve müştereken temsile yetkilisi olduğu, kredi sözlemesi ile ipotek ilişkisinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği yalnızca ipotek ilişkisi ile dahi dava konusu krediden doğan alacağın davacı banka tarafından ipotek veren sıfatıyla davalıdan istenebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne. davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Takipten sonrası için faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması BK’nun 104/son maddesine aykırı olup bu yönün gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.