YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10932
KARAR NO : 2012/5205
KARAR TARİHİ : 28.03.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı … Yayın Ltd.Şti. arasında aktedilen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı bankanın aynı alacakla ilgili mükerrer takip yaptığını ve kendisinin kefalet limiti üzerinden sorumlu tutulmak istendiğini bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda aynı kredi borcuna dayalı olarak keşide edilen ihtarname ile davacı banka tarafından davalı aleyhine iki ayrı icra takibi başlatıldığı, dava dışı takiple ilgili Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği, her ne kadar takiplerde tahsilde tekerrür etmemek kaydı yazılı ise de aynı alacakla ilgili mükerrer takipler yapıldığının anlaşıldığı ve bunun davalının zararına yol açtığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık somut olay bakımından mükerrer takip bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davadışı Denizli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/2330 sayılı takip dosyasında borcun sebebi olarak “ tüketici kredisi “ gösterildiği halde, iş bu davanın temelini oluşturan Denizli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/2313 sayılı takip dosyasında ise borcun sebebi olarak çeşitli alacak gösterilmiştir. Her iki takipte de 20.04.2007 tarihli genel nakdi, gayri nakdi kredi sözleşmesine dayanılmış ise de farklı kredi türlerinden dolayı takibe girişildiği davacı banka tarafından ileri sürülmüştür.
Takip miktarları da farklıdır. Bu durumda mahkemece belirtilen bu yönler gözetilerek konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kuruluna banka kayıtları üzerinden inceleme yaptırılarak somut olayda mükerrer takip bulunup bulunmadığı yönünden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeterli incelemeyi içermeyen ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.