Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2011/10561 E. 2012/5216 K. 29.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10561
KARAR NO : 2012/5216
KARAR TARİHİ : 29.03.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı … ve vek.Av….’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin ve eşinin paraya ihtiyacı olduğu, kredi hesaplarının müsait olmaması nedeniyle davalılar aracılığıyla … Mersin Merkez Şubesinden 100.000 TL kredi çektiğini, bu krediye karşılık dava dışı …’nun da ipotek verdiğini, ipoteğe karşılık ise müvekkili tarafından 250.000 TL bedelli teminat çeki verildiğini, davacının eşinin ve kendisinin … Ecza Deposu’na borcuna karşılık Garanti Bankası aracılığıyla 23/06/2006 tarihinde 95.000 TL davalı … tarafından havale yapıldığını, gönderilen miktarın 22.778,00 TL’sinin davacı hesabındaki borca karşılık, kalan 72.222,00 TL’nin ise müvekkilinin eşi Giray Aykaç hesabındaki borca karşılık … Ecza Deposu tarafından mahsup edildiğini, borcun ödenmesi sırasında yaşanan sıkıntı nedeniyle Arif Memicioğlu tarafından teminat çekinin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6211 sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalılar tarafından da Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1875 E. Sayılı dosyasında müvekkili hakkında kredi borcuna ilişkin ödeme yapıldığı iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin usulsüz tebligatlarla kesinleştirildiğini, kredi borcunun tamamının müvekkili tarafından ödendiğini bildirerek müvekkilinin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1875 E. Sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri tarafından çekilen kredinin ne kadarının davacı ne kadarının davacının eşi tarafından kullanıldığı hususunu müvekkillerinin bilemeyeceğini, davacı ve eşi tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından 178.210,00 TL ödeme yapıldığını bildirerek davanın reddini ve %40 tazminata karar verilmesini savunmuştur.
../..

-2-

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında davacı ve dava dışı Giray Aykaç’ın eczanelerinin … Ecza Deposuna olan bocunun ödenmesi için davalılar adına 100.000 TL kredi çekilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, davacı ve davacının eşi tarafından 18.850,00 TL ödeme yapıldığı, davalılar tarafından ise 83.125,00 TL ödeme yapıldığı, davacının bu bedeli faiziyle birlikte tahsil etmeye hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1875 E. Sayılı dosyasında takip konusu yapılan alacağın 95.000 TL asıl alacak, 72.362,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167.362,33 TL’den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, yasal şartları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf davalıların … Mersin Şubesinden çektikleri kredi ile kendisinin dava dışı … Ecza Deposuna olan borcunun ödendiğini, davalıların ödediği bu borcu ise kendisinin davalılara ödediğini ve borcu kalmadığını iddia ederek iş bu davayı açmıştır.
Davacı iddiası gözetildiğinde mahkemece yapılması gereken iş davacı namına bir başka deyişle onun borcuna mahsuben davalıların dava dışı … Ecza Deposu’na ne miktar ödeme yaptıkları tespit edilmelidir. Davalıların davacı adına yaptıkları bu ödemenin belirlenmesinden sonra davacının davalılara yaptığı ödeme saptanıp buna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Keza davacı adına dava dışı kişilerin yapmış olduğu bir ödeme bulunup bulunmadığı belirlenip, ayrıca davalıların kendi nam ve hesaplarına bankadan kredi kullanıp kullanmadıkları araştırılıp, kullanmış iseler bu kredi ile davacının bağlantısı olup olmadığı tespit edilip sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Öte yandan mahkemece 21/02/2011 tarihli bilirkişi raporu alınmış ise de bu rapora karşı davacı taraf gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece konusunda uzman bilirkişiden açıklanan yönlerde gözetilerek davacı itirazlarını da karşılayan Yargıtay denetimine imkan sağlayan yeni bir rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yeterli inceleme ve araştırmayı içermeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 900,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.