Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/9842 E. 2010/14117 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9842
KARAR NO : 2010/14117
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih :25.05.2010
Nosu : 912/441

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile müdahil Türk Ekonomi Bankası AŞ. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, 1992 yılında 600.000 TL sermaye ile kurulan şirketin, ekonomik kriz nedeniyle ödeme güçlüğü içine düşerek borca batık hale geldiğini, sunulan proje ile iyileşme ümidinin bulunduğunu bildirerek iflasın ertelenmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı şirketin sermayesini 900.000 TL daha artırdığı, ancak bu artışın yeterli olmadığı ve yeni revizyon proje de sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve müdahil alacaklı TEB vekillerince temyiz edilmiştir.
İflasın ertelenmesi talebinde birinci temel unsur şirketin borca batık olması ve ikinci olarak da sunulan projenin uygulanabilir bulunması ve son olarak da talep eden şirketin iyi niyetli olduğunun tespitidir.
Davacı şirket 600.000 TL olan kuruluş sermayesini 900.000 TL daha artırmış, artış taahhüdüne uygun olarak da 1/3 miktarını peşin olarak ödemiştir.
Alınan 25.11.2008 ve 30.04.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında şirketin borca batıklık halinin 192.184 TL miktarında olduğu ve projenin uygulanabilir bulunduğu ve iyi niyetli olduğu bildirilmiştir.
Ne var ki hükme esas alınan 15.03.2010 tarihinde alınan bilirkişi raporunda ise 900.000 TL’lik sermaye artışı yeterli görülmeyerek bu kez toplam borç isteği olan 2.800,000 TL’nin ½ kadar 1.400.000 TL yeni bir sermaye artışı talep edilmiştir. Bu talebin yasal bir dayanağı olmadığı gibi, 192.184 TL tutarında belirlenen borca batıklık halinde 1.400.000 TL yeni bir sermaye artışı ve 1/3 peşin ödenmesi ile şirket borca batıklıktan çıkar ve davanın birinci temel şartı ortadan kalkar.
Kaldı ki davacı şirketin en büyük alacaklılar konumunda olan temyiz eden alacaklı TEB’de iflasın ertelenmesi davası sürecinde davacının iyi niyetli olduğunu ve projeye uygun olarak faaliyette bulunduğunu bildirmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece 3.kez alınan ve diğer raporlar ile çelişki oluştuğu rapora yapılan itirazlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.