Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/9047 E. 2011/4928 K. 13.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9047
KARAR NO : 2011/4928
KARAR TARİHİ : 13.04.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının icra takibine konu ettiği, 22.09.2006 vade tarihli 11.650.000.000 TL bedelli senet ile 22.10.2006 vade tarihli 18.000.000.000 TL bedelli senetlerdeki borçlu imzalarının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının kardeşi dava dışı …’e yolcu minibüsü satıp karşılığında davacının asıl borçlu dava dışı …’in kefil olduğu davaya konu senetleri aldığını, ancak dava dışı …’in elindeki vekaletnameye dayanarak davacıyı temsilen senetleri imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davalının senetteki asıl borçlu imzalarının davacı tarafından atılmadığı, imzaların davacının kardeşi olan dava dışı … tarafından davacıdan alınan vekaletnameye istinaden atıldığı savunmasını ileri sürdüğü, imzaların davalı tarafça da kabul edilmesi sebebiyle imza incelemesi yapılmasına gerek olmadığı, davalının savunmasında belirtilen vekaletnamede vekile kambiyo taahhüdünde bulunmaya yönelik özel yetki verilmediğinin belirlendiği, BK’nun 388/3.maddesi gereğince vekilin müvekkili adına kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için özel yetki verilmesi gerektiği, davaya ve icra takibine konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.