YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/90
KARAR NO : 2010/1925
KARAR TARİHİ : 25.02.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih :30/07/2009
Nosu : 2008/55-2009/316
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin kredi kullanacağı dava dışı bankaya teminat olarak verilmek üzere keşidecisi … keşide tarihi 20.08.2007 olan çeki verdiğini, kredi borcunu ödeyip, bankadan yazı karşılığı 14.08.2007 tarihinde çeki alıp, arkasında cirosu olduğu halde keşideci …’a teslim ettiğini, …’ın kötüniyetle keşide tarihini değiştirip, diğer davalı- takip alacaklısı şirkete verdiğini ve aleyhine icra takibine başlandığını belirterek, çekin teminat çeki olduğunun, çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline, % 40’tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının çeki kardeşinin borcunu ödemek için ciro edip müvekkiline verdiğini, keşide tarihindeki değişikliğe ait kısmın keşidecisi tarafından imzalandığını söylediğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından davalı …’ın keşideci, davacı …’ın ciranta olduğu çekle ilgili olarak davalı şirketin adı geçenler aleyhine icra takibine başladığı, …’ın cevabi yazısından davacının çeki ciranta olarak imzalayıp bankaya verdiği, daha sonra işlemsiz olarak iade aldığı, çekin keşide tarihinin 20.08.2007 olduğu, takibe konu çekte ise keşide tarihinin çizilip yerine 25.12.2007 yazıldığı, bu hali ile çekin yazılı delil başlangıcı olarak kabulüyle temel borç ilişkisinin ispatlanması gerektiği, ancak yargılama aşamasında keşideci- borçlu …’ın borcu fer’ileriyle ödediği, alacaklının da takipten feragat ettiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, koşulları oluşmadığından davacı ile davalı şirketin tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı … Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılardan … Ltd. Şti. vekilinin temyizi yönünden dava konusu çekin keşidecisi … olup, hamiline düzenlenmiş bir çektir. Çek arkasında davacının cirosu sonucu davalı şirketin kaşe ve imzası bulunmaktadır. Bu durumda davalı şirketin çekin yetkili hamili olduğunun kabulü gerekir.
Çekin keşide tarihinde yapılan düzeltme yanındaki imzanın çek keşidecisi …’a ait olduğu çekişmesizdir.
Somut olayda açıklığa kavuşturulması gereken husus bu düzeltmenin ve yanındaki imzanın yapılış şeklinden hamil davalı şirketin haberdar olup olmadığı ve çeki kötüniyetle, bile bile keşidecinin zararına çeki iktisap edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Davada hamil davalı şirketin çeki kötüniyetle iktisap ettiği konusu kanıtlanamamıştır. Nitekim mahkemece de alacaklı hamil şirket takibinde kötüniyetli kabul edilmeyerek bu gerekçeyle kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmamıştır.
Bu durumda açıklanan bu yönler gözetilerek davalı hamil şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek ve yargılama sırasında çek bedelinin diğer davalı tarafından ödenmesi nedeniyle icra takibinden feragat ettiği de dikkate alınarak, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hamil- davalı şirket yönünden doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.