YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8634
KARAR NO : 2010/11178
KARAR TARİHİ : 12.10.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar … ve … vek.Av…. ile davalı vek.Av….in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacıların dayandığı ibraname, 15.01.2004 tarihinde düzenlenmiştir. Takip konusu senedin tanzim tarihi ise 16.01.2004’dür. Bu durumda ibraname tarihinde henüz mevcut olmayan bir senedin bu ibraname kapsamında kaldığının kabulü mümkün görülemez. Başka bir anlatımla, takip konusu senedin anılan ibraname kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu husustaki değerlendirmede yanılgıya düşülmesi isabetsizdir. Ancak dava konusu senedin miktar hanesinde tahrifat yapıldığı iddia edilmiş ve gerçekten de senedin miktar hanesindeki rakamın “20.000” iken “200.000” olarak değiştirildiği toplanan delillerle saptanmıştır. Bu durumda mahkemece tahrifattan önceki miktar olan “20.000” üzerinden davalının alacaklı olduğu kabul edilerek bunun dışında kalan kısımdan tahrifat nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti biçiminde hüküm kurulması gerekirken, bu yönler gözetilmeden davacıların menfi tespit talebinin tümden kabulü doğru olmadığı gibi, dava menfi tespit davası olduğu halde, karar başlığında ve davacının iddiasının özetlendiği bölümde itirazın iptali davası olarak belirtilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 750.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.